Sakarya'nın Erenler ilçesi Çaybaşı Yeniköy Mahallesi'nde yaşayan 22 yaşındaki Abdülbaki Saruhan, serebral palsi (beyin felci) teşhisiyle doğdu. Yürüyememesine rağmen, babasının azmi ve özverisi sayesinde üç tekerlekli bisiklete binmenin sevincini yaşıyor. Bu başarı, yıllar süren sabır ve özverinin bir ürünüdür.
Babasının Azmi ve Özverisi
Abdülbaki'nin babası Erhan Saruhan, oğlunu hayatının merkezi olarak belirlemiş ve her zaman onun yanında olmuştur. Çalışırken bile gece vardiyasında çalışmayı tercih ederek gündüzleri oğluna zaman ayırmıştır. Emekli olduktan sonra da tüm zamanını Abdülbaki'ye ayıran baba Saruhan, evinin alt katını oğlunun gelişimine katkı sağlayacak spor malzemeleri, yazı tahtası ve özel tasarlanmış aletlerle donatmıştır. Bu özverili çabalar, Abdülbaki'nin motor becerilerinin gelişmesini sağlamıştır. Abdülbaki, babasının desteğiyle el işi tespih ve bileklik yapmayı öğrenmiş ve bunları satmaya başlamıştır. Bu durum, hem ailesine maddi katkıda bulunmasını sağlamış hem de özgüvenini artırmıştır. Babasının sürekli desteği ve teşviki, Abdülbaki'nin yaşam kalitesini önemli ölçüde yükseltmiştir.
Üç Tekerlekli Bisiklet: Özgürlüğün Sembolü
Abdülbaki'nin üç tekerlekli bisiklete binmesi, sadece fiziksel bir başarı değil, aynı zamanda bağımsızlığının ve özgürlüğünün sembolüdür. Yürüyememe engelini aşarak, bisikletiyle istediği yere gidebiliyor ve çevresini keşfedebiliyor. Bu durum, onun sosyalleşmesini kolaylaştırıyor ve yaşamına renk katıyor. Babası Erhan Saruhan, oğlunun bisiklet kullanabilmesi için uzun ve yorucu bir süreç geçirmiş; ilk denemelerde düşmelerine rağmen pes etmemiş ve gerekli önlemleri alarak Abdülbaki'nin güvenli bir şekilde bisiklete binmesini sağlamıştır. Bu süreç, sabır, azim ve sevginin bir birleşimidir. Bu, Abdülbaki'nin sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda ruhsal olarak da büyümesini sağlamıştır. Bisiklet, Abdülbaki'nin dünyayı keşfetmesi ve kendine olan güvenini geliştirmesi için paha biçilmez bir araç olmuştur.
Yaşam Kalitesini Artırmak İçin Bir Mücadele
Erhan Saruhan, Abdülbaki için "Bunu yapamaz, boş verelim" dememiş; her zaman oğlunun potansiyelini görmüş ve onu desteklemiştir. Rehabilitasyon merkezlerinden aldıkları bilgilerle evde sürekli çalışma yapmışlardır. Oğlunun 10 yaşından itibaren geçirdiği ameliyatlar ve zorlu süreçler, onları asla yıldırmamıştır. Erhan Saruhan, spor aktivitelerinin ve dışarıda vakit geçirmenin beyin gelişimi için ne kadar önemli olduğunun altını çizmektedir. Abdülbaki'nin hayatına dair mücadelesi, diğer engelli bireyler için de büyük bir ilham kaynağıdır. Bu hikayede en önemli şey, baba-oğul ilişkisinin gücü ve engelleri aşmak için gösterilen azimdir. Abdülbaki'nin başarı hikayesi, diğer engelli bireylerin ve ailelerinin umutlanmasına ve mücadele etmesine ilham verecektir. Bu süreçte, sabır, özveri ve sevginin önemi bir kez daha vurgulanmıştır.
Abdülbaki, babasının desteği olmadan bu başarıyı elde edemeyeceğini belirterek, bisiklete bindiğinde kendini gökyüzünde uçuyormuş gibi hissettiğini dile getirmiştir. Bu mutluluk, babasının yıllar süren çabalarının en büyük ödülüdür. Sakarya ve çevresindeki engelli bireylerin ve ailelerinin de bu güzel örnekten ilham alması beklenmektedir.